Saturday 14 June 2008

yurtta son sabah

kız gözlerini açtı. yatağında yalnızdı. duvarda bir kertenkele yürüyordu. aşağı... yukarı... yeşil olmayan bir kertenkele... o gözden kaybolana kadar daha yatayım, sonra kalkarım diye düşündü. kertenkele yukarı yürüdü, görünmez oldu. birazdan yine aşağı iner, diye düşündü kız. saate baktı. daha üç dört saat ancak uyumuştu zaten. pencerenin alt çaprazından bir kelebek girdi kadraja, üst çaprazdan çıktı. bir kedi miyavladı. bir ambülans geçti. biri koli bandıyla büyük bir kutuyu bantladı. biri valizinin fermuarını çekti. kertenkele yine aşağı indi. kız kendini sıkıp biraz daha uyudu. güneşe ve bütün seslere rağmen uyudu. on beş dakika kadar... sonra yine uyandı. yine yatağında yalnızdı. yine saate baktı... yatağında yalnız olmayana kadar uyumaya devam etmek istedi, ama tam o saatlerde, yirmi dakika güneyde, bir yazıcıda onun için bir kağıt yazdırılmıştı. bir sınav kâğıdı... hem daha hayatını kolilere ve çantalara tıkıştırması, eve götürmesi gerekiyordu. hem artık kertenkele gitmişti. kalkması gerekiyordu. gerekeni yaptı. kalktı.

No comments:

Post a Comment