Thursday 12 June 2008

merhaba evlat. hoş geldin. demek sıra sende...
şimdi bir süre etrafına bak. söylemleri görebiliyor musun? güzel, onları iyice bellemen gerek. bir sürü şeyin tadına bakmalısın, hayır, onunkine olmaz! bunlara bak. nasıl? sakın ona burnunu sokma. bunları dene. sokul insanlara, yaklaş, konuş... dur! onlara demedim, bunlara sokulmalısın. evet. saldırıyorlar değil mi? bir şeyler anlatıyorlar, sorular soruyorlar, hareketlerini sorguluyorlar. seni değiştirmeye çalışacaklar, kendi yanlarına çekmeye çalışacaklar. güçsüzsün. yoruluyorsun. artık güçlenme vakti. haydi, acele et, söylemini seç. güzel, demek seçtin. onun yanında bonus olarak şu söylemleri de alıyorsun. bu durumda şu müziği dinlemeli, bu filmi izlemeli, şu gazeteyi takip etmeli, şu yazarları okumalısın. sakın şu markalı ürünleri tüketme. sana giyecek bir şeyler de lazım. çıkar o üstündeki paçavraları. bunları giy. şu ses sana itici gelmeli, şu koku sana nefret ettiğin şeyleri hatırlatmalı. bunu ye, tadını seveceksin. insanlarla şöyle selamlaşmalısın. o semtte yaşarsan rahat olamazsın, gel şöyle bu semte. çünkü o söylemi seçtiğin için şu anda dünyanın yüzde şu kadarı dostun, yüzde bu kadarı düşmanın. geri kalanlar da önemli değil zaten. evet, seni sevenler ve senden nefret edenler var. senden nefret edenlere bok at. seni sevenlerin osuruğunu kokla. hep çoğul konuş. “biz” de, “onlar” de... zor mu geliyor? hayır, hiç de zor gelmemeli. inan böylesi çok daha kolay. bütün sorulara hali hazırda yanıtların var artık. “onlar”a saldırabileceğin hazır silahların var. “biz”i savunabileceğin hazır mekanizmaların... artık hep haklısın. “onlar” bilmez, “onlar” haksız. artık ne yapmak istediğin konusunda da emin olmalısın. tabi ki onu yapamazsın. şunlardan birini seç. tamam. haydi, bir şeyler üret. hayır, onu üretme, ne gereği var? bunu üret, işe yarasın. dur. nefes al. şimdi âşık olman gerekiyor. ne? o mu? hayatta olmaz! ona âşık olamazsın. bunlara bak. tam sana göreler. oldu mu? güzel, bu kadar eğlence yeter. artık.... ?!... sen beni dinliyor musun? ... ne? sıkıldın mı? demek oynamak istemiyorsun. öyleyse git ve hayatını piç et. kimin umurundasın ki? keyfin bilir. senden adam olmayacağını anlamıştım zaten.

4 comments:

  1. vay, böyle güzel yazılar yazabildiğini bilmiyordum. aferin. şimdi git biraz daha yazı yeteneğin üzerinde çalış, şablonlar oluştur, insanları şaşırt. ne?

    ReplyDelete
  2. bunu böyle düşündüğüm zaman durup bi şok olmuş, bi böyle avel olmuş, beynimin içinde sağa sola bi şaşkın şaşkın bakınmıştım. sonra o tarafların hepsinden bulabildiğim uzak bi köşeye sinip beklemeye başladım. arada da onları izliyodum tabi. o tarafları marafları işte.

    ReplyDelete