Monday 16 June 2008

bir dostun ölümü ve hissizlik...

neşeli, hareketli ve zeki bir çocuktu o. artık yok.
üç gündür hep ondan konuşuluyor. yaptıkları anlatılıyor. üzülünüyor. etrafta hep onu hatırlatan bir şeyler var. evdeki masaüstü bilgisayarda onun adına oturum hesabı bile vardı. boğazlar düğümleniyor...

köpekten bahsediyorum. benim gölge adını vermeye çalıştığım... ilk geldiği gün ağlarken kucağıma alıp sakinleştirdiğim, sevip uyuttuğum, aynı anda nefes alıp verdiğim... çok seviyordum onu.



biz istanbul'dan dönerken bir kaza olmuş.
aşağı yola bakkala indiklerinde onu otobüs ezmiş.

öğrendiğimde tepki vermiyorum. uyuşmuşum.


yitirmek neden beni mahvetmiyor? neden.. neden ??

No comments:

Post a Comment