Wednesday 18 June 2008

bu gece korkunç bir gece. bir türlü uyuyamıyorum. kendimi çok kötü hissediyorum - hatta "aşşaaalık" bile denebilir.

kafamın içinde bi anti-hero var. durmadan konuşuyor. benim bildiğim her şeyi biliyor, üstüne bi ton da başka şey biliyor. ağzımı açtığım anda ne diyeceğimi kestirip antitezler üretiyor. kendimle çeliştiğim anda(bunu sık sık yapıyorum) fark edip bunu yüzüme vuruyor. gittiğim yollara, vardığım sonuçlara kıçıyla gülüyor. hiç bilmediğim (ama kesinlikle bilmem gereken) önemli kişilere/olaylara/eserlere/teorilere/şarkılara/filmlere göndermeler yapıyor, bir de beklediği tepkiyi vereyim diye gözümün içine bakıyor. ilgilendiğim her şey aslında çok boşmuş gibi geliyor onun yüzünden. ilgilenmem gereken bir sürü başka şey varmış da ben onlarla ilgilenmiyormuşum gibi... yıllardır zamanımı boşa harcamışım, iki yüz seksen dört kitap falan geride kalmışım, o kitapların da hepsi accayip kalın, uzun cümleli falan zor kitaplarmış gibi... beyaz çikolatalı mocha içerken, hoydur hoydur gezerken kaçırdıklarım yüzünden artık beyinsiz bir yaratığa dönüşmüşüm ve asla bunu telafi edemezmişim gibi... küçücük ve değersizmişim gibi...

insan bu suretle kendi ağzına sıçabilir.. kendi kendini ağlatabilir, mahvedebilir, aç uykusuz bırakabilir...

kesin boşluktan oluyor bu. her şey bitti ve evdeyim.
başımı sola çeviriyorum, kıpkırmızı bir güneş denizin üstünden batıyor, sağa çeviriyorum, dolunay doğuyor. üç yerden üç değişik kuş sesi geliyor. köpekler havlıyor. yediğim önümde, yemediğim arkamda... hiçbir şey yapmak zorunda değilim ve istersem bir sürü şey yapabilirim. yüzebilirim, koşabilirim, hamakta sallanabilirim, istediğim şeyleri okuyup yazabilirim, yıldızları sayabilirim, fotoğraf makinem, boyalarım beni bekler... tam da o yoğun zamanlarda hayalini kurduğum şeyler belki; ama içim öyle sıkılıyor ki...

sıkıntıdan hayallerimi yıkıyorum.
sıkıntıdan umutlarımı yıkıyorum.
inandığım şeylere inanmaz oluyorum.
çabuk zaman geçsin. zaman geçsin çabuk. zaman çabuk geçsin.

1 comment:

  1. yapma böyle ablacım.

    nereye yetişeceksin zaman bitince?
    bu dünya oku oku bitmez, teori teori çözülmez. beni akademiden uzaklaştıran tam da senin bu fikirlerinin antitezleriydi. dünya metin değil, ve ben onun yansımalarını çözümlerken yaşanılacak anlar çok çabuk geçiyor diye.
    bırak zaman yavaş aksın, sen de kuş seslerini dinle.
    p&gde efficiency neyse akademideki entellektüel hırs o. inan bana.

    ReplyDelete