Monday, 26 May 2008

mayıs

yolda yürümek çok zor. hep bir yerlere ulaşmaya çalışan gürültücü insanlar, araçlar var yollarda. kimi duruyor, kimi gidiyor, kimi dönüyor. birden yine kendimi güçsüz hissediyorum. kafam karışmış, ne yapacağımı bilemez haldeyim. kulaklarım uğulduyor. sessiz bir yardım çağrısı gönderiyorum - yalnızca bir kişi duyabilsin diye. duyuyor. beni kurtarıyor. beni oradan uzaklara götürüyor. artık korkmuyorum. dut ağaçlarının altından geçiyoruz. kaldırımlarda ezilmiş dutlar.. güneş asfaltı bile eritecek neredeyse, öyle bir sıcak var. tam otobüse binecekken ayağıma sakız yapışıyor. gülüyoruz.

gidiyor. işte arkası dönük, yürüdükçe aramızdaki mesafe artıyor. artık ona dokunamam. peki şimdi ne yapacağım? kim bilir, belki de kitap okurum. çantamdan peynirle dizüstünün arasına sıkışıp kalmış pavese'yi çıkarıyorum. daha birkaç saat önce bu kitabın otuz santimetre kadar üstünde mutlu uyanmıştım, diye düşünüyorum. satır aralarında onu arayarak okumaya başlıyorum. yolculuk kırk beş sayfa sürüyor. ikimizin arasındaki mesafe kırk beş sayfa.

No comments:

Post a Comment